Eskimiş harabelerin üzerinde, gökyüzünden usulca süzülen küçük, mavi-menekşe renginde bir yıldız vardı: Twinkle. Twinkle, uykulu gözlerini ovuşturarak, "Acaba bugün kimin yanında uyuyabilirim?" diye mırıldandı. Yavaşça yere kondu ve yumuşacık ışığıyla etrafı aydınlattı. Tam o sırada, kar tanelerinden sakalları olan, dondurma külahından bir şatoda yaşayan Glim adında bir Kar Büyücüsü, harabelerin yakınında kar topları oynuyordu. Glim, "Selam!" diye bağırdı, sesi bir kar tanesi kadar serindi.

Oyun oynayan üç çocuk gördü: Camila, Aditi ve Chen. Camila, müzik dinlemeyi, dans etmeyi ve şarkı söylemeyi çok severdi. Aditi tarih öğrenmeyi, çizim yapmayı ve sihirli şeyleri severdi. Chen ise yapboz çözmeyi, öğrenmeyi ve güzel yazılar yazmayı severdi. Çocuklar, Twinkle'ı görünce merakla etrafını sardılar. Tam o sırada, harabelerin duvarlarından birinde, eski bir dilde yazılmış gizemli bir bilmece belirdi. Aditi, "Aaa! Tarihi bir bilmece! Hemen çözmeliyiz!" diye heyecanla bağırdı. Chen, "Evet, bu çok ilginç bir yapboz gibi!" diye ekledi.
Bilmece şöyleydi: "Düşlerin dilini anlayanlar bulur, uyku perilerinin sakladığı hazineyi." Glim, sakalını kaşıyarak, "Bu bilmeceyi çözmek için, Napland'a, Uyku Kraliçesi Snoozle'ın yanına gitmeliyiz!" dedi. Böylece, çocuklar ve Twinkle ile Glim, Napland'a doğru yola koyuldular. Gökkuşağı renklerindeki bulutların arasında, parıldayan yıldızların şarkılar söylediği bir yolculuktu bu. Camila, yıldızların şarkılarına eşlik etti, Aditi yol boyunca çizimler yaptı ve Chen de notlar aldı.

Napland'a vardıklarında, Kraliçe Snoozle'ı, rüya bulutlarından yapılmış bir taç ve uyku tozlarıyla dolu bir asa ile karşıladılar. Kraliçe Snoozle, "Hoş geldiniz! Bu bilmecenin anlamını biliyorum. Ama önce, bir rüya dokuma yarışması yapmalıyız!" dedi. Camila, heyecanla, "Harika! Müzik ve dans dolu bir rüya dokuyalım!" diye önerdi. Böylece, herkes işe koyuldu. Twinkle, yumuşacık ışığıyla rüya bulutlarını aydınlattı, Glim sihirli dondurma kepçeleriyle rüyalara tat kattı, Aditi ve Chen hayallerini çizdi ve notlar aldı, Camila ise şarkılar söyleyerek rüyaya neşe getirdi.
Hep birlikte harika bir rüya ördüler! Rüyalarında, dans eden bulutlar, şarkı söyleyen yıldızlar ve dondurmadan yapılmış kaleler vardı. Rüya bittiğinde, Kraliçe Snoozle gülümsedi ve bilmecenin gizemini açıkladı: "Hazine, harabelerin içinde gizli. Ama gerçek hazine, rüyaların güzelliği ve birlikte çalışmanın gücüdür." Kraliçe, sihirli asasıyla harabelerin duvarlarına dokundu ve gizli bir geçit açıldı. Geçitten içeri girdiklerinde, dünyanın dört bir yanından toplanmış ninnilerin olduğu bir koleksiyon buldular! Camila, ninnileri büyük bir zevkle söyledi, Aditi ninnilerin resimlerini çizdi ve Chen de ninnilerin nereden geldiğini ve anlamlarını not aldı.
Artık herkes biliyordu: En büyük hazine, iç huzuru bulmak ve onu başkalarıyla paylaşmaktı. Çocuklar, Twinkle ve Glim ile birlikte evlerine döndüler. Camila, her gece dans ederek ve şarkı söyleyerek güzel rüyalar görüyordu. Aditi, tarih kitapları okuyarak ve çizimler yaparak hayallerini canlandırıyordu. Chen ise, ninnileri yazarak ve dinleyerek huzur buluyordu. Ve Twinkle, her gece çocukların yanında uyuyarak, onlara huzur ve mutluluk veriyordu. Harabelerdeki o gizemli bilmece, aslında hepimize şunu öğretmişti: Birlikte çalışarak, en güzel hayallere ulaşabiliriz!