Bir zamanlar, hayal gücü kadar büyük bir diyarda, Işıltı Kalesi adında büyülü bir kale vardı. Bu kale, her gün farklı bir yere taşınan 143 odasıyla bilinirdi ve tepelerinde parıldayan yıldızlara sahipti. Kale'nin koruyucusu, altın bir taç ve korsan göz bandı takan cesur Prens Korsan Ayı'ydı. Prens Korsan Ayı, şefkatli kalbi ve krallığını koruma arzusuyla tanınırdı. Ayrıca, orman yaratıklarıyla konuşabilir ve 37 farklı taç koleksiyonuna sahipti. En sevdiği şey ise bal çayı içmekti.
Bir gece, Işıltı Kalesi'nin üzerine bir sessizlik çöktü. Normalde pırıl pırıl parıldayan yıldız ışığı, bir anda kaybolmuştu. Prens Korsan Ayı, durumu fark ettiğinde, "Ne olmuş böyle?" diye haykırdı, sesi endişeyle doluydu. Işıltı Kalesi'nin etrafında dolaşırken, "Bu bir bilmece!" dedi ve incelemeye başladı. "Yıldız ışığı, sanki sihirli bir şekilde çalınmış gibi!"
Kale'nin büyülü odalarında gizemli bir yolculuk başladı. İlk olarak, odaların birinde sıra dışı pembe pençe izleri buldu. Ardından, parıldayan toz parçacıklarıyla dolu bir iz keşfetti. Prens Korsan Ayı, bu izleri takip etmeye karar verdi. "Bu izler, bir şeylerin peşinden gidiyor olmalı!" diye düşündü. Bu sırada, "Oscar!" diye bir ses duydu. Orman yaratıklarından biri olan Baykuş, Prens Korsan Ayı'na sesleniyordu. "Yıldız ışığı kayboldu ve biz de çok endişeliyiz!" Prens Korsan Ayı, Baykuş'a baktı ve "Merak etmeyin, bu sırrı çözmek için elimden geleni yapacağım!" diye yanıtladı.
Prens Korsan Ayı, Işıltı Kalesi'nin her odasını tek tek gezmeye başladı. Odaların bazıları orman temalıydı, bazıları ise uzaydaymış gibi görünüyordu. Her odada farklı bir ipucu buldu. Bir odada, bir damla bal çayı lekesi buldu. Diğer odada ise, bir bulut ejderhasının tüyleriyle karşılaştı. Prens Korsan Ayı, bu ipuçlarını bir araya getirmeye çalıştı ve aklına, "Bu bulut ejderhaları ne yapıyor acaba?" sorusu takıldı. Işıltı Kalesi'nin en üst katında yaşayan ve yıldız ışığını korumakla görevli bulut ejderhalarını ziyaret etti. "Yıldız ışığı nerede?" diye sordu Prens Korsan Ayı. Ejderhalar, "Bilmiyoruz! Biz de çok endişeliyiz!" diye cevap verdi.
Prens Korsan Ayı, ejderhaların ifadesinden şüphelenerek, "Bir şeyler saklıyorsunuz!" diye ısrar etti. Ejderhalar, sonunda bir sırrı itiraf etti. "Işıltı Kalesi'nin altında, gizli bir oda var. Oraya yıldız ışığının nereye gittiğini öğrenebilirsin!" dediler. Prens Korsan Ayı, hemen gizli odayı aramaya başladı. Gizli oda, kalenin en eski ve en karanlık bölümünde yer alıyordu. Kapıyı bulmak zor olsa da, sonunda buldu ve içeri girdi.
İçeride, yıldız ışığının kaynağı olan büyük bir kristal küre vardı. Ancak, küre karanlık ve mat görünüyordu. "Bu ne?" diye şaşkınlıkla sordu Prens Korsan Ayı. O sırada, odada gizemli bir siluet belirdi. Bu, Yıldız Hırsızı'ydı! Yıldız Hırsızı, yıldız ışığını çalmak isteyen kötü bir yaratıktı. "Yıldız ışığını alacağım ve Işıltı Kalesi'ni karanlığa gömeceğim!" dedi Yıldız Hırsızı. Prens Korsan Ayı, cesaretle öne atıldı ve "Buna izin vermeyeceğim!" diye bağırdı.
Prens Korsan Ayı ve Yıldız Hırsızı arasında bir mücadele başladı. Prens Korsan Ayı, pençeleriyle saldırdı ve Yıldız Hırsızı'nı durdurmaya çalıştı. Ancak, Yıldız Hırsızı çok güçlüydü. Prens Korsan Ayı, umutsuzluğa kapılmak üzereyken, aklına bir fikir geldi. Bal çayı içmekten hoşlanırdı ve bal, orman yaratıklarıyla iletişim kurmasını sağlardı. Baykuş'u çağırdı. "Baykuş, lütfen diğer orman yaratıklarını buraya çağır!" dedi. Baykuş, hızla ormana gitti ve diğer yaratıkları topladı.
Orman yaratıkları, Prens Korsan Ayı'na yardım etmek için toplandılar. Hep birlikte, Yıldız Hırsızı'na karşı savaşmaya başladılar. Ağaçlar köklerini uzattı ve Yıldız Hırsızı'nı yakalamaya çalıştı. Kuşlar kanatlarını çırparak, Yıldız Hırsızı'nın etrafında döndüler ve onu sersemletti. Nihayetinde, Prens Korsan Ayı, Yıldız Hırsızı'nı yakalamayı başardı ve onu kristal küreye hapsetti. Kristal küre, yeniden ışıldamaya başladı ve yıldız ışığı Işıltı Kalesi'ne geri döndü. Prens Korsan Ayı ve orman yaratıkları, sevinçle birbirlerine sarıldılar. Herkes, Prens Korsan Ayı'nın cesareti ve arkadaşlığı sayesinde her şeyin yoluna girdiğini biliyordu. Ve böylece, Işıltı Kalesi yeniden parıldamaya ve çocukların kalplerini aydınlatmaya devam etti.

Işıltılı Sırrın İzinde
0
Reading Comprehension Questions
Answer: Altın rengi bir taç takıyordu.
Answer: Işıltı Kalesi'nin etrafında dolaşırken ve yıldızların parlamadığını fark ederek.
Answer: Cesaret ve arkadaşlığın, her türlü zorluğu yenebileceği.