Bir zamanlar, hikayelerin canlandığı, kulelerinin üzerinde yıldızların döndüğü sihirli bir şatoda, Twinkle Kalesi'nde, her şey saat gibi işlerdi. Şato dodger mavisiydi ve 143 odası her gün yer değiştirirdi. Bulut ejderhalarının yaşadığı, hendeklerinin su yerine yıldız ışığıyla dolu olduğu bu şatoda, her gece kuleler ninni söylerdi. Ancak bir gün, Twinkle Kalesi'nin en önemli özelliği, Ay Işığı kayboldu.
Tockie the Time Bunny, her zaman saati bilen, enerjik ve düzenli bir tavşandı. Koyugöbeği rengindeki tüyleri, kimsenin eğlenceye geç kalmamasını sağlardı. "Aman Tanrım!" diye bağırdı Tockie, "Ay Işığı gitmiş! Ve bu, asla olmaması gereken bir şey!" Tockie'nin büyülü cep saati, zamanı 10 saniyeliğine durdurabilirdi. Ayrıca, zaman dilimlerinde jet lag olmadan zıplayabilirdi ve saati söyleyen havuçlar yetiştirirdi. Hiçbir şeye geç kalmamıştı.
Valeria, sihirli sözcükleri, tek boynuzlu atları ve çizim yapmayı seven, meraklı bir kızdı. "Ay Işığı mı kayboldu?" diye sordu, gözleri büyüdü. "Bu inanılmaz! Sihirli bir olay olmalı!" Valeria'nın çizimleri her zaman çok güzeldi, ve her zaman sihirli bir dokunuşu vardı.

Nisha, moon hikayelerini ve ninnileri seven, sessiz ve gözlemci bir kızdı. Ay Işığı kaybolduğunda, karanlıkta kalmak onu biraz endişelendirdi. Ama Valeria ve Tockie ile birlikte, Ay Işığı'nı bulmak için cesaret topladı. "Belki de" diye mırıldandı Nisha, "Karanlıkta, çözülmesi gereken gizemler vardır."
Tockie, Valeria ve Nisha hemen harekete geçtiler. "Hadi bakalım!" dedi Tockie, "Ay Işığı'nı bulmalıyız!" Tockie'nin cep saatiyle zaman yolculuğuna çıktılar. İlk durakları, saatlerin bile şaşkına döndüğü, kocaman bir saat fabrikasıydı. Bir sürü küçük ipucu buldular, ama Ay Işığı'na dair hiçbir iz yoktu.
Derken, dodger mavisi Wobble the Jelly Octopus ile karşılaştılar. Wobble, her ruh haline göre lezzet değiştiren, son derece esnek, neşeli ve müzikal bir ahtapottu. "Yardım edebilirim!" diye bağırdı Wobble, "Ben de ipuçları bulabilirim!" Wobble'ın mürekkebi geçici su altı disko ışıkları yaratırdı, bu da arayışlarına renk kattı.
Birlikte, zaman tünellerinden, renkli gökkuşaklarından geçtiler. Valeria'nın yeteneği sayesinde, bir engeli aşabildiler. "Çizimlerimle bir kapıyı açabilirim!" dedi Valeria, heyecanla. Valeria, sihirli bir kapıyı açan bir çizim yaptı ve yolculuklarına devam ettiler.

Sıradaki durakları, şekerlemelerden yapılmış bir gezegendi. Her şey tatlı kokuyordu. Tockie, havuçlarını kullanarak saati kontrol etti. Zaman hızla geçiyordu ve Ay Işığı'nı bulmaları gerekiyordu. Ancak, bir tuzakla karşılaştılar. Bir yanıltma onları farklı bir yöne götürdü. Ama Wobble'ın yardımıyla, gerçek ipucunu buldular.
Sonunda, Twinkle Kalesi'ne geri döndüler. Nisha, kalenin kulelerinden yayılan ninnileri hatırladı. "Kulelerin söylediği ninniler..." dedi Nisha, "Onlarda bir şeyler olabilir!" Kulelerin ninnileri, Ay Işığı'nın nerede saklandığını gösteriyordu.
Ve işte oradaydı! Ay Işığı, kalenin en yüksek kulesinde, bir yıldız çiçeğinin içinde saklanmıştı. Tockie, Valeria, Nisha ve Wobble, Ay Işığı'nı yerine koydular. Karanlık kayboldu ve Twinkle Kalesi yine dodger mavisinde parladı.
Valeria gülümsedi, "Sihir gerçek!" dedi. Nisha, "Karanlıktan korkmaya gerek yokmuş," diye mırıldandı. Tockie, "Ve hiç kimse tek başına kalmamalı," dedi. Hep birlikte, Ay Işığı'nın yeniden parlamasını izlediler.