Çok uzaklarda, parıldayan kum tepelerinin arasında, neşeyle cıvıldayan kuşların ve rengarenk çiçeklerin olduğu bir Çöl Vahası vardı. Bu vaha, pembe taçlı ve korsan göz bandajlı, nazik kalpli Prens Korsan Ayı tarafından yönetiliyordu. Vahanın en iyi arkadaşı ise gökkuşağı renklerinde parıldayan, pofuduk Frizzle adında bir ejderhaydı. Frizzle "Merhaba!" diye neşeyle bağırırdı, her zaman bir gülümsemeyle ve mutlulukla etrafına parıltı saçardı.
Vaha, sihirli bir ışıltıyla doluydu. Her şeyin canlı ve eğlenceli görünmesini sağlayan bir ışıltı. Ancak bir sabah, Prens Korsan Ayı uyandığında vahadaki ışıltının solduğunu fark etti. Çiçekler daha az renkli, kuşların sesleri daha kısık, her şey biraz griydi. "Aman Tanrım!" diye bağırdı Prens Korsan Ayı, endişeyle. "Vahanın ışıltısı gidiyor!" Frizzle, hemen prensin yanına uçtu, tüyleri hafifçe morarmıştı. "Ne oldu, sevgili prensim?" diye sordu. Prens Korsan Ayı, "Vahamızın ışıltısı gidiyor Frizzle. Bir şeyler yapmalıyız!" dedi.

Birlikte, vahanın en parlak yerine gittiler: sihirli bir havuzun yanına. Havuzun etrafında, Prens Korsan Ayı'nın çok sevdiği bir sürü "ayakkabı" duruyordu. Altın renginde, gümüş renginde, hatta gökkuşağı renklerinde! Ama o gün, havuzun ışıltısı matlaşmıştı. "Bu çok üzücü!" diye mırıldandı Frizzle. "Işıltıyı geri getirmeliyiz!" Prens Korsan Ayı, Frizzle'ye baktı ve gülümsedi. "Elbette, Frizzle! Ama nasıl?" Frizzle düşündü. "Bence yardım aramalıyız!" dedi.
Prens Korsan Ayı, hemen sırt çantasına bir "çantayı" aldı (Azal'ın çok seveceği pembe renkli bir çanta), içini atıştırmalıklarla ve gerekli eşyalarla doldurdu. "Hadi yola çıkalım!" dedi. Onlar yola koyulmuşken, turuncu tüylü, gözlüklü, meraklı bir gezgin olan Angus adında bir maceracı yanlarına yaklaştı. Angus, "Merhaba! Nereye gidiyorsunuz?" diye sordu. Prens Korsan Ayı, "Vahamızın ışıltısını geri getirmeye çalışıyoruz!" dedi. Angus'un gözleri parladı. "Bende harika bir harita var! Birlikte çalışabiliriz!"
Üçlü, çölün kalbine doğru yola çıktılar. Güneş yakıcıydı, kum rüzgarı esiyordu. Ama Prens Korsan Ayı, Frizzle ve Angus yılmadan yola devam ettiler. Angus'un haritası sayesinde, gizli bir geçide ulaştılar. "İşte burada!" dedi Angus, heyecanla. Geçitten geçtiler ve kendilerini daha da gizemli bir bölgede buldular. Yol boyunca, kayıp parıltıya dair ipuçları buldular: parlak tüyler, sihirli taşlar, ve hatta eski bir "prenses" tacı!

Çölün ortasında, gizemli bir mağara buldular. İçeri girdiklerinde, mağaranın derinliklerinde sihirli bir havuz gördüler. Havuzun suyu bulanıktı ve ışıltı kaybolmuştu. "İşte burada!" dedi Prens Korsan Ayı. "Işıltının kaynağı!" Frizzle, havuzun etrafında uçtu ve gözlem yaptı. "Sanırım bir sorun var! Işıltının kaynağına zarar gelmiş!" dedi. Angus, "Ben bir şeyler buldum!" diye bağırdı. Havuzun kenarında küçük bir not bulmuştu. Notta, "Işıltıyı geri getirmek için, kalbinizdeki en iyi duyguları bu havuza katmalısınız!" yazıyordu.
Prens Korsan Ayı, Frizzle ve Angus birbirlerine baktılar. En iyi duyguları mı? Prens Korsan Ayı, cesaretini, koruma içgüdüsünü ve sevgi dolu kalbini düşündü. Frizzle, dostluğunu, neşesini ve yaratıcılığını düşündü. Angus, merakını, cesaretini ve yardımseverliğini düşündü. Hepsi aynı anda havuza doğru yaklaştılar.
Prens Korsan Ayı, kalbindeki en iyi duyguları havuzun içine döktü. Frizzle, neşe dolu bir kahkaha ile havuzun üzerine parıltı saçtı. Angus, cesaretini ve yardımseverliğini havuzun içine bıraktı. Aniden, havuz parlamaya başladı! Su berraklaştı ve ışıltı geri döndü!
Çöl Vahası, eskisinden bile daha parlak oldu! Kuşlar daha yüksek sesle şarkı söyledi, çiçekler daha canlı renklerle açtı. Prens Korsan Ayı, Frizzle ve Angus, başarının sevincini yaşadılar. Hep birlikte, ışıltının kaynağını kurtarmışlardı! "Birbirimize yardım ederek her şeyi başarabiliriz!" dedi Prens Korsan Ayı. Frizzle, "Ve arkadaşlarınızla paylaşmak en güzel şeydir!" diye ekledi. Angus, "Bundan sonra daha nice maceralara!" diye haykırdı. Birlikte, gökyüzünün altında, kahkahalarla kutlama yaptılar. Çünkü en güzel ışıltı, dostluk ve yardımlaşmanın ışıltısıydı! Ve hepsi mutlu bir şekilde "uykuya" daldı.