Uzun zaman önce, çok uzaklarda, eski bir yıkıntının kalıntıları arasında, Prenses Luma yaşıyordu. Luma'nın saçları, duygularına göre renk değiştiren, derinden pembe renkli kıvrımlara sahipti. Ayrıca kelebeklerle konuşabilme gibi harika bir yeteneği vardı! Ay ışığının altında, Luma'nın taçındaki yıldızdan düşen bir parça parıldarken, gizemli bir bilmeceyle karşılaştı: "Sırlarımı kim bulursa, büyülü bir hazineye sahip olur."
"Bu çok heyecan verici!" diye düşündü Luma, heyecanla. Yanında, her zaman sadık arkadaşı olan kelebekleri çağırdı. "Sevgili arkadaşlarım, bu bilmecenin cevabını bulmama yardım edebilir misiniz?" Kelebekler, parlak kanatlarıyla etrafta uçuşarak, Luma'ya doğru yön gösterdi. Yıkıntılarda gizlenmiş eski bir haritayı buldular. Haritada, bir ejderhanın yaşadığı, "Ejderha Yolu"na giden bir güzergah gösteriliyordu.
Haritayı takip ederek, Luma yıkıntılarda ilerledi. Yollar karmaşıktı ve bazı duvarlarda garip mesajlar yazılıydı. Luma, tarihe meraklı olduğunu bildiği için, bu yazıtları okuyabilmek için çok çalıştı. Yazıtlar, antik uygarlıklardan kalmaydı ve bilmecenin çözümü için ipuçları veriyordu. "Ejderha Yolu'nda, cesaretini ve aklını kullanmalısın" diyordu bir yazıt. "Ejderhanın kalbini kazanmak için, onun sevdiği şeyi bulmalısın."
Yavaşça Ejderha Yolu'na doğru ilerlerken, Luma'nın karşısına sarp kayalıklar çıktı. Ama korkmadı, cesurdu. Kelebeklerle konuştu ve onların yardımıyla, zorlu yolları aştı. Yol boyunca, ejderhanın sevdiği şeyin ne olabileceğine dair ipuçları aradı. Duvarlarda, ejderhaların tarihindeki önemli anları gösteren resimler vardı. Bir resimde, ejderhanın parlak kırmızı renkli bir gökyüzünde dans ettiği görülüyordu.
Sonunda, Ejderha Yolu'nun sonuna ulaştı. Orada, yalnız bir ejderha duruyordu. Ejderha, ilk başta Luma'ya karşı biraz huysuz görünüyordu. "Burada ne yapıyorsun?" diye sordu, sesi derinden geliyordu. Luma, ejderhaya karşı nazikçe yaklaştı. "Bilmecenin cevabını arıyorum ve senin yardımına ihtiyacım var." dedi. Ejderha, Luma'nın nazikliğinden etkilendi ve ona gerçekleri anlatmaya karar verdi.
"Benim en sevdiğim şey, kimsenin bilmediği bir sır. Benim için özel olan, küçük bir bahçe. Orada dilekler çiçek açar, tıpkı senin gibi iyi kalpli birini beklerler." dedi ejderha. Luma şaşırdı, hazinenin altın veya mücevher olmadığını öğrenince. Ejderha, bahçesini korumak için yalnız kalmıştı. Luma, kelebeklerin yardımıyla, ejderhanın bahçesine giden yolu buldu. Bahçe, rengarenk çiçeklerle dolu, büyülü bir yerdi.
Luma, bahçede dilek çiçeklerini gördüğünde çok sevindi. O, ejderhanın kalbini kazanmıştı. Ona yardım etmek için, kelebeklerle birlikte bahçeyi güzelleştirdi. Ejderha, Luma'nın iyi kalpliliğini gördüğünde çok mutlu oldu. Onu yeni bir arkadaşı olarak kabul etti. Artık yalnız değildi.
Luma, artık bilmecenin cevabını biliyordu: Gerçek hazine, altın veya mücevherde değil, sevgi, arkadaşlık ve başkalarına yardım etmede gizliydi. Luma ve ejderha, o günden sonra birlikte bahçede yaşamaya başladılar. Ve her gün, dilek çiçekleri daha da güzelleşti. Ve bu, Luma'nın bilmecedeki sırrı bulma ve yeni bir arkadaş kazanma hikayesiydi.

Ay Işığında Kaybolan Sırlar
0
Reading Comprehension Questions
Answer: Pembe
Answer: Dilek çiçeklerinin açtığı büyülü bir bahçeyi
Answer: Luma, ejderhanın bahçesini güzelleştirmesine yardımcı oldu ve kelebeklerle birlikte bahçeyi korudu. Bu, ejderhanın yalnızlığını sona erdirdi ve Luma ile arkadaş olmasını sağladı.