Güneşli Sahil'de her şey her zamanki gibiydi. Kumlar sıcacıktı, dalgalar usulca kumsala vuruyordu ve gökyüzü masmaviydi. Ama o gece, gökyüzünden beklenmedik bir şey oldu. Gökkuşağı renklerinde parıldayan, mavi-menekşe renginde, minik bir yıldız, Twinkle, yavaşça aşağı süzüldü. Twinkle, dünyanın en uykucu yıldızıydı. Geceleri, çocukların uyumasına yardım etmek için gökyüzünden inerdi. Onun özel bir yeteneği vardı: Rüyaları gösteren sihirli yastıklar yapabilirdi ve her zaman çocuklara güzel rüyalar sunardı. Ayrıca, minik bir kese içinde biriktirdiği esneme sesleri ve yedi farklı renkte parlayan yumuşacık bir ışığı vardı. Ve en güzeli, duyduğu tüm ninni ve şarkıları bilirdi.
O gün sahilde, Nisha, Rohan ve Benjamín vardı. Nisha, ay hikayelerini dinlemeyi ve ninniler söylemeyi çok severdi. O gece, yıldızların nasıl parıldadığını hayal ederken, Twinkle'ın yumuşak ışığına şahit oldu. Rohan, hayvanları ve açık hava oyunlarını severdi. O da merakla yıldızın yere inişini izledi. Benjamín ise hayvanlar hakkında okumayı ve enstrüman çalmayı severdi. O da Twinkle'ın gizemli inişine tanık oldu.

Twinkle, yere yumuşacık bir şekilde indiğinde, Nisha, Rohan ve Benjamín yanına yaklaştı. "Merhaba!" dedi Twinkle, sesi ninniler gibi tatlıydı. "Ben Twinkle. Gökyüzünden geldim, çünkü uyuyamayan çocuklara yardım etmek istiyorum." Nisha biraz çekindi, ama Twinkle'ın sıcak ışığı onu rahatlattı. Rohan merakla sordu, "Nasıl yardım edeceksin?" Benjamín de kitap okumayı bırakıp merakla dinliyordu.
Twinkle gülümsedi. "Benim sihirli rüya yastıklarım var. Onlarla harika rüyalar görebilirsiniz!" dedi. "Ama önce, bu yastıkları yapmak için mükemmel bir yer bulmalıyız." Nisha, Rohan ve Benjamín birbirlerine baktılar. Hepsi de bu maceraya atılmak için heyecanlıydılar.
Birlikte sahilde dolaşmaya başladılar. Rohan, "Bence deniz kenarı harika bir yer!" dedi. "Dalgaların sesi çok rahatlatıcı." Nisha, ayın parlak ışığına bakarak, "Ay ışığında rüyalar görmek çok güzel olur," dedi. Benjamín ise, "Belki de bir ağacın altında, kuş sesleri eşliğinde yastıklarımızı yapabiliriz," diye düşündü.

Twinkle, çocukların fikirlerini dikkatle dinledi. Sonunda, sahildeki bir kayanın üzerine oturmaya karar verdiler. Kaya, hem denizden gelen meltemi alıyor hem de gökyüzünü rahatça görebiliyordu. Nisha, Rohan ve Benjamín, Twinkle'ın yardımıyla, yumuşak pamuklar ve renkli kumaşlarla yastıkları hazırlamaya başladılar. Nisha, en sevdiği ninnilerden birini mırıldanırken, Rohan yastıkların üzerine deniz kabukları yapıştırdı. Benjamín ise, yastıklara hayvan figürleri çizdi.
Yastıklar hazır olduğunda, herkes kendi yastığına uzandı. Twinkle, sihirli kesesinden topladığı esneme seslerini yastıkların üzerine serpti. Yedi farklı renkte parlayan ışığıyla, yastıkların etrafını sardı. Sonra, her birine birer tane rüya verdi. Nisha, ay ışığında süzülen bir kuş gibi uçtu. Rohan, ormanda koşuşturan hayvanlarla oyunlar oynadı. Benjamín ise, dev bir kütüphanede, hayvanlar hakkında kitaplar okudu.
Sabah olduğunda, güneş doğuyordu. Çocuklar uyandılar. Hepsi de harika rüyalar görmüşlerdi. Nisha, Rohan ve Benjamín birbirlerine baktılar, gülümsediler. Twinkle, yavaşça parlamaya başladı. "Gitme zamanım geldi," dedi. "Ama unutmayın, rüyalarınız hep sizinle. Ve birbirinize destek olduğunuz sürece, her zaman güzel rüyalar görebilirsiniz." Twinkle, gökyüzüne doğru yükseldi. Çocuklar, onun arkasından el salladılar. O günden sonra, Güneşli Sahil'de, çocuklar her gece Twinkle'ın onlara gönderdiği güzel rüyaları hatırlayarak uyudular. Çünkü rüyalar, dostlukla ve sevgiyle birleşince, çok daha güzeldi.