Bir zamanlar, Kristal Mağaralar adında sihirli bir yerde, Pola adında tüylü bir kutup ayısı yaşarmış. Pola'nın koyu turkuaz renkli kulakları varmış ve karların içinde oynamayı çok severmiş. Pola, benzersiz şekillerde kar taneleri yapma yeteneğine sahipmiş! Ayrıca Kuzey Işıkları parladığında kürkü rengini değiştirirmiş. En önemlisi de, dünyanın en lezzetli sıcak çikolatasını yaparmış! Günlerden bir gün, yaprak şapkalı ve hazine haritalı Tiko adında, ormanları keşfeden bir kaplanla tanışmış. Tiko'nun hayali, kayıp "Kahkaha Taşı"nı bulmakmış. Tiko, bitkilerle konuşabiliyormuş ve bu sayede ağaçlarda sallanabiliyormuş. Tuhaf şekilli kayalar toplarmış ve haritası ruh haline göre yön değiştirirmiş.

Bir gün, Pola ve Tiko Kristal Mağaralar'da buluşmuşlar. Mağaralarda gezinti yaparken, parıldayan bir ışık görmüşler. "Vay canına!" demiş Pola, gözleri parlayarak. Işık, Azal'ın en sevdiği oyuncak balıklar gibi parıldıyormuş! "Bunun ne olduğunu merak ediyorum," diye mırıldanmış Tiko, yaprak şapkasını düzeltirken. Beraber ışığın kaynağına doğru yola çıkmışlar. Pola, buz gibi mağaralarda kayarken bile çok mutluymuş. Tiko ise haritasına bakarak yolu bulmaya çalışıyormuş, ama harita bazen onu farklı yönlere götürüyormuş. "Sanırım bu harita bugün biraz şakacı," demiş Tiko gülerek, yolunu kaybetmenin verdiği komik duruma gülümseyerek. Pola, Tiko'ya gülümsemiş ve "Önemli değil, birlikte buluruz!" demiş. Bu sırada, mağaralarda dolaşan Azal, küçük çantasına oyuncaklarını koyuyormuş. Azal, Kristal Mağaralar'ın ışıltısına bayılmış.

Derken, gizemli ışığın kaynağına ulaşmışlar. Işık, "Işıltı Taşı" adında sihirli bir taşdan geliyormuş. Ama taşı, huysuz bir Kristal Golem koruyormuş. Golem, kimsenin taşı görmesini istemiyormuş. "Buradan gidin!" diye homurdanmış Golem, sesi kayaların arasında yankılanmış. "Bu benim taşım!" Pola ve Tiko birbirlerine bakmışlar. Pola, "Bu taşı hepimiz görebiliriz," demiş. Tiko, "Evet, paylaşmak daha eğlenceli olur!" diye eklemiş. Golem, bu fikre hiç sıcak bakmamış. "Ben paylaşmayı sevmem!" demiş.
Pola ve Tiko, Golem'i ikna etmek için beraber çalışmaya karar vermişler. Pola, sihirli kar tanelerini kullanarak Golem'i şaşırtmış. Parlak ve karmaşık kar taneleri, Golem'in dikkatini dağıtmış. Tiko ise bitkilerle konuşarak, Golem'i yumuşatacak bir yol bulmaya çalışmış. "Sevgili bitkiler, Golem'e arkadaşlığın ve paylaşmanın ne kadar güzel olduğunu anlatır mısınız?" demiş Tiko. Bitkiler, Tiko'nun isteğini kabul etmişler ve Golem'e fısıldamışlar. Zamanla, Golem yumuşamış. Kalbi sevgiyle dolmuş. "Peki, tamam," demiş Golem, sesi daha nazikleşmiş. "Işıltı Taşı'nı herkes görebilir." Pola ve Tiko, Golem'in bu kararına çok sevinmişler. Işıltı Taşı'nın parıltısı, şimdi tüm Kristal Mağaraları aydınlatıyormuş. Pola, herkese sıcak çikolata yapmış ve herkes kahkahalarla doluymuş. Tiko ise, ayakkabıya benzeyen komik şekilli bir kaya bulmuş ve bu kayayı çok sevmiş! O günden sonra, Kristal Mağaralar'da dostluk ve neşe hiç eksik olmamış.