Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, Uzay İstasyonu'nun tam ortasında, pembe kürklü, korsan gözlüklü, altın taçlı Prens Korsan Ayı yaşarmış. Prens Korsan Ayı, iyiliği ve şefkatiyle bilinirmiş. Yanında, zamanın en dakik tavşanı, mor tüylü, saat gibi çalışan Tockie varmış. Tockie, hiçbir zaman geç kalmaz, her zaman zamanı bilir ve eğlenceye asla geç kalınmaması için çalışırmış.
Bir gece, uzakta, Dünya'da uyuyan üç arkadaş varmış: Manoj, Kai ve Benjamín. Manoj, krikete bayılır, Hindistan'dan gelen hikayeleri dinlemeye doyamazmış. Kai, okyanusları ve adaları keşfetmeyi severmiş. Benjamín ise hayvanlar hakkında okumaya ve müzik aletleri çalmaya bayılırmış. O gece, hepsi de aynı rüyayı görmüş.
Rüyalarında kendilerini Işıltılı Yıldız İstasyonu'nda bulmuşlar. İstasyon, devasa, parıldayan enerji kristalleriyle besleniyormuş. Ancak bir gün, uzay goblinleri diye bilinen yaramaz, küçük yaratıklar, kristalleri çalmış! İstasyon karanlığa gömülmüş. Prens Korsan Ayı, endişeyle etrafına bakmış. "Bir çözüm bulmalıyız!" demiş.

Tockie, saatinin tik tak sesleriyle düşünmeye başlamış. "Kristalleri geri kazanmanın bir yolu var," demiş. "Kosmik Kriket Maçı!" Manoj'un gözleri parlamış. "Kriket mi?" diye sormuş heyecanla. "Harika! Ama nasıl?" Prens Korsan Ayı gülümsemiş. "Herkesin yeteneklerine ihtiyacımız olacak," demiş.
Takımı kurmaya başlamışlar. Manoj, harika bir vuruşçu olurmuş. Kai, hızlı koşucu ve saha uzmanı olarak seçilmiş. Benjamín ise, kriket sopası gibi kullanılabilecek bir müzik aleti icat etmiş. Ama oyuncu eksikleri varmış. "Oyuncuları nerede bulacağız?" diye sormuş Kai.
Tockie zamanında, uzayda dolaşırken, dost canlısı uzay kurtlarını görmüş. "Onlar çok iyi oyuncular olabilir!" demiş. Prens Korsan Ayı, kurtlara seslenmiş ve onları takıma davet etmiş. Kurtlar, sevinçle kabul etmişler.
Maç günü gelmiş çatmış. Saha, yıldız tozlarıyla kaplı, devasa bir uzay platformuydu. Uzay goblinleri, zaferle sırıtırken, takımlar yerlerini almış. Manoj, sopasını sallamış, Kai hızla koşmaya başlamış, Benjamín'in aletiyle müziği yankılanmış. Prens Korsan Ayı, cesaretle oyunu yönetiyormuş.

Maç başlamış. Top havada süzülürken, Manoj topa vurmuş, top uzayda uçuşmuş. Kai, topu yakalamak için hızla koşmuş. Uzay goblinleri, hile yapmaya çalışmışlar, ama Benjamín'in müziği ve Prens Korsan Ayı'nın cesareti sayesinde başarılı olamamışlar. Maç çekişmeli geçmiş. Herkes elinden gelenin en iyisini yapmış.
Sonunda, heyecan doruğa ulaşmış. Manoj, son vuruş için hazırlanmış. Topa öyle bir vurmuş ki, top enerji kristallerine doğru yönelmiş. Kristallere çarpan top, tekrar parlamaya başlamış! İstasyonun enerjisi geri gelmiş! Uzay goblinleri, hayal kırıklığıyla kaçmışlar.
Zafer kutlanmış. Prens Korsan Ayı, herkese teşekkür etmiş. "Birlikte çalışarak her şeyi başarabiliriz!" demiş. Herkes sevinçten birbirine sarılmış.
Tam o sırada, üç arkadaş uyandığında, odalarındaymışlar. Ama kalpleri coşku doluymuş. Manoj, kriket sopasını eline almış, Kai, okyanusların hayalini kurmuş, Benjamín ise müzik aletini çalmaya başlamış. Her biri, Prens Korsan Ayı'nın dediği gibi, birlikte çalışmanın gücünü anlamış.
Ve Prens Korsan Ayı, her zaman olduğu gibi, Tockie ile birlikte, mis kokulu bal çayı içmişler. Günün sonunda, herkes mutluymuş.