Bir zamanlar, derin maviliklerin altında, Işıltılı Deniz Şehri adında büyülü bir yer varmış. Bu şehir, parıldayan mercan evlerle ve dost canlısı deniz canlılarıyla doluydu. Evlerin içinden gelen yumuşak bir melodi, şehri neşeyle doldururdu. Layla'nın en sevdiği şey olan yumuşak müzik, her köşeden duyulurdu.
Bu şehirde, Angus adında cesur bir kaşif yaşarmış. Angus, turuncu tüylü, sevimli bir maceraperestti. Gözlerinin önünde koyu yeşil renkli gözlükleri, şans getirdiğine inandığı yeşil bir yaprakla süslü şapkası ve elinde güvenilir bir bastonu vardı. Angus, yeni yerler keşfetmeyi ve gizli hazineleri bulmayı çok severdi. Bir gün, Işıltılı Deniz Şehri'nin kalbinden gelen yumuşak bir melodi duydu. Bu müzik, Layla'nın sevdiği türden bir müzikti ve onu daha da maceraya teşvik etti. Angus, “Bugün yeni bir yere gitmeliyim!” diye heyecanla bağırdı.
Angus, şehrin dışına doğru yola koyuldu. Yemyeşil deniz yosunlarından oluşan yollarda yürüdü, parıldayan balıkların arasından geçti. Güneşin ışığı, suyun içinde dans ederken, Angus yolunu bulmak için yıldızlara baktı. Bir süre sonra, tuhaf bir şey fark etti. Şehirdeki müzik kesilmişti! Her yer sessizliğe bürünmüştü.
Angus, merakla etrafına bakındı. Neler olduğunu anlamak için şehrin kalbine doğru yola koyuldu. Yol boyunca, Coralia adında endişeli bir deniz canlısıyla karşılaştı. Coralia, müzik dinlemeyi ve şarkı söylemeyi çok severdi. Şimdi ise yüzü asılmıştı. “Müzik kayboldu!” dedi Coralia. “Şehrimiz çok üzgün.”
Angus, Coralia'ya baktı ve “Merak etme, ben sana yardım edeceğim!” dedi. Angus, cesaretle macerasına devam etti. Coralia da ona katılmak istedi.
Birlikte, şehrin gizemli bir köşesine doğru ilerlediler. Yolculukları sırasında, Finley adında neşeli bir denizatı ile tanıştılar. Finley, her zaman yardım etmeye istekli ve çok hayalperestti. “Ben de size yardım edebilirim!” dedi Finley, heyecanla.
Birlikte, kaybolan müziğin izini sürmeye başladılar. Önce, yosunların arasından geçtiler, sonra parıldayan deniz yıldızlarının üzerinden atladılar. Deniz tabanında, gizemli bir mağaraya geldiler. Mağaranın içinde, müzik notalarının asılı olduğu bir kafes vardı. İçeride, müzik notalarını hapseden büyük bir deniz kabuğu duruyordu.
Angus, Finley ve Coralia, deniz kabuğunu açmak için bir plan yaptı. Finley, zekasıyla notaların kafesini açmanın bir yolunu buldu. Coralia, yumuşak sesiyle deniz kabuğuna yaklaştı ve ona şarkı söyledi. Angus ise, bastonuyla deniz kabuğuna hafifçe vurdu. Sonunda, deniz kabuğu açıldı ve müzik notaları serbest kaldı!
Müzik notaları, şehre geri döndü ve Işıltılı Deniz Şehri yeniden neşeyle doldu. Layla'nın sevdiği gibi yumuşak müzik, her yerden duyuluyordu. Angus, Coralia ve Finley, birlikte çalışmanın ve başkalarına yardım etmenin ne kadar önemli olduğunu öğrendiler. Hepsi bir araya gelerek büyük bir kutlama yaptılar. Angus, yeni arkadaşlar edindiği ve şehri kurtardığı için çok mutluydu. Herkes, müziğin dönüşünü kutladı. O günden sonra, Angus ve arkadaşları, Işıltılı Deniz Şehri'nde daha da mutlu bir şekilde yaşamaya devam ettiler.