Uzaklar Diyarı'nda, gökyüzü kadar mavi, ışıl ışıl parlayan bir uzay kapsülü olan Roket Pop vardı. Roket Pop, heyecanlandığında pembe renge dönüşür ve rüyaların hızında seyahat edebilirdi. Onun en iyi arkadaşı, her zaman minik bel çantasında atıştırmalık taşıyan turuncu bir kirpi olan Rollo'ydu. Rollo, ses hızından daha hızlı dönebilirdi ve her maceraya hazırdı.
Bir gün, Roket Pop ve Rollo, Uzaklar Diyarı'nın kalbinde, tüm maceraların başladığı yer olan Işıltılı Bahçe'deydi. Roket Pop, “Rollo, bak! Bu ne?” diye seslendi, heyecanla. Elinde eski bir harita tutuyordu. Harita, gizemli işaretlerle ve tuhaf sembollerle doluydu.
“Bana bir harita mı dedin? Ne gösteriyor?” diye sordu Rollo, merakla. Rollo, her zaman hazırlıklıydı. Bu yüzden, cebinden küçük bir büyüteç çıkardı.
“Bence bu, Uzaklar Diyarı'nın en büyük hazinesini gösteriyor!” dedi Roket Pop, gözleri parlayarak. “Hadi, bir oyun oynayalım! Bizim küçük Kriket sahasında bir kriket maçı yapalım, kazanan haritayı inceleyip bu maceraya ilk başlayacak!”
Akshay, kriketi çok severdi ve bu duyduğu şey onu heyecanlandırdı. Roket Pop ve Rollo, Kriket maçına başladılar. Roket Pop çok hızlı koşuyordu, ama Rollo da iyi savunma yapıyordu. Sonunda, Roket Pop topu yakaladı ve maçı kazandı! Hemen haritayı incelemeye başladılar.
Haritada, ilk olarak Parlak Galaksi'den geçmeleri gerekiyordu. Roket Pop, “Hazır mıyız, Rollo?” diye sordu, coşkuyla.
Rollo, bel çantasından bir tutam stardust çıkardı ve “Her zamanki gibi! Hadi, yola koyulalım!” dedi.
Parlak Galaksi'ye ulaştıklarında, her yer rengarenk yıldızlarla doluydu. Roket Pop'un rengi, ziyaret ettiği gezegenlere göre değişiyordu! Oraya vardıklarında gök mavisi renginden, gökkuşağı renklerine dönüştü! Rollo, “Roket Pop, bu çok güzel!” dedi. Ancak galaksiye girmek o kadar kolay değildi. Karşılarına, her birinin kendi zorlukları olan ışıldayan engeller çıktı.
Biraz ilerledikten sonra, önlerine Argüman Ormanı çıktı. Bu ormanda, anlaşmazlık sesleri ağaçların yapraklarını solduruyordu. Yapraklar donuklaşmış ve solmuştu. Roket Pop ve Rollo, ormanın içinden geçerken yaprakların nasıl solduğunu fark ettiler. “Burada bir şeyler ters gidiyor!” dedi Roket Pop.
Rollo, “Evet, bu orman, tüm anlaşmazlıkları emiyor gibi. Herhalde bu yüzden yapraklar solmuş,” diye yanıtladı. İkisi de tartışmanın zararlı etkisini fark etti.
Rollo, bel çantasından minik bir sulama kabı çıkardı. Sonra, Roket Pop'a baktı. “Hazır mısın? Hadi, bu ağaçlara yardım edelim,” dedi.
Roket Pop, “Harika fikir! Ama nasıl?” diye sordu.
Rollo, “Birlikte, bu ağaçlara biraz sevgi ve mutluluk verelim. Belki o zaman yaprakları canlanır!” dedi. Beraber şarkılar söylediler, oyunlar oynadılar ve ağaçlara güzel sözler söylediler. Ağaçlar yavaş yavaş yeniden canlandı, yapraklar tekrar yeşildi ve canlı oldu. Ormanın içindeki sessizlik yerini kahkahalara bıraktı.
Hazinenin işaret ettiği yere geldiklerinde, Roket Pop ve Rollo, sandık yerine küçük bir kutu buldular. Kutunun içinde, parıldayan gökkuşağı tozu vardı. Roket Pop şaşkınlıkla, “Bu mu yani? Hazine bu mu?” diye sordu.
Rollo, “Bence bu çok daha fazlası!” dedi. “Bu, sihirli gökkuşağı tozu, belki de tüm dilekleri gerçekleştirebilir.”
Birlikte gökkuşağı tozunu, Uzaklar Diyarı'ndaki herkesle paylaştılar. Çocuklar gökkuşağı tozuyla rengarenk resimler yaptılar, yemeklere renk kattılar ve her yere eğlence getirdiler. Antonia, geleneksel yemeklerine bir tutam gökkuşağı tozu ekledi ve komşularıyla paylaştı. Her yer sevgi ve neşeyle doldu.
Roket Pop, gökkuşağı tozunun aslında bir sihir olmadığını, ama paylaşmanın ve birlikte çalışmanın gücünü temsil ettiğini anladı. Rollo, hazırlıklı olmak kadar, bazen hayal gücüne yer açmanın da önemli olduğunu fark etti.
O günden sonra, Roket Pop ve Rollo, Uzaklar Diyarı'nda daha nice maceraya atıldılar. Onların arkadaşlığı, gökkuşağı tozu gibi, her zaman parıldamaya devam etti. Ve Akshay'ın Kriket oyunları da daha da eğlenceli hale geldi!