Güneşli Sahil'de, kumların bulut gibi yumuşacık olduğu bir yerde, zamanın en düzenli tavşanı Tockie yaşıyordu. Tockie, koyu menekşe rengi tüyleri ve zamanı her zaman bilen bir tavşandı. O, kimsenin eğlenceye geç kalmamasını sağlardı. Bu seferki görevi, masal dünyasının kalbi olan Twinkle Şatosu'nda gerçekleşecek bir prenses çay partisiydi. Twinkle Şatosu, gökyüzü mavisi kuleleri ve sıvı yıldız ışığıyla dolu hendekleriyle büyülü bir yerdi. Şato, her gün yer değiştiren 143 odaya sahipti ve gece kuleleri ninniler söylerdi. Tockie, çay partisi için her şeyin mükemmel olduğundan emin olmak zorundaydı.
Tockie'nin en önemli aracı, zamanı ölçen havuç saatiydi. Bu saat, prenseslerin tam zamanında gelmesini sağlıyordu. Prensesler, hikayelere bayılırdı ve uzayı çok severlerdi. Tockie'nin cebinde ise zamanı 10 saniye durdurabilen bir cep saati vardı. Bu, Tockie'nin zamanın akışını kontrol etmesini sağlardı. Partinin hazırlıkları tam gaz devam ederken, aniden kuvvetli bir rüzgar esti. Rüzgar, davetiyeleri alıp havalara savurdu! Bu, Tockie için büyük bir sorundu, çünkü davetiyeler çok önemliydi.
Tockie, hemen harekete geçti. Cep saatini kullanarak zamanı 10 saniye durdurdu. Gözleri, davetiyelerin nereye doğru uçtuğunu dikkatle inceledi. Davetiyeler, gizemli bir yere doğru sürükleniyordu. Tockie, davetiyelerin peşinden koştu. Davetiyeler, yüksek bir duvarın yanına kadar gitmişti. Tockie, zaman dilimlerinde jet lag olmadan zıplayabilme yeteneğini kullanarak duvarın üzerinden atladı. Duvarın ötesinde, davetiyeleri yıldız gibi görünen parıldayan uzay taşlarının yanında buldu. Tockie, prenses arkadaşlarının yardımıyla çay partisini kurtarabileceğini biliyordu.
Tockie, zaman kaybetmeden prenseslere haber verdi. Prensesler, uzay taşlarını gördüklerinde heyecanlandılar. Hepsi hikayeleri ve uzayı çok severdi. Yardıma koşmak için sabırsızlanıyorlardı. Prensesler ve Tockie, davetiyeleri toplamak için birlikte çalıştı. Herkes işbirliği içinde çalışarak davetiyeleri hızlıca topladı. Davetiyeler toplandığında, Tockie ve prensesler Twinkle Şatosu'na geri döndüler. Tam zamanında, çay partisi başlamak üzereydi. Tüm prensesler geldiler. Hepsi partide olmaktan çok mutluydu.
Twinkle Şatosu'nun bulut ejderhaları çayı servis etti. Kuleler ninni söyledi. Tockie, zaman yolculuğu yeteneklerine rağmen, tek başına hiçbir şey yapamayacağını fark etti. Ekip çalışması sayesinde davetiyeleri kurtarmışlardı. Çay partisi, kahkahalar, hikayeler ve yıldız ışığıyla dolu muhteşem bir başarı oldu. Tockie, o gün hem zamanın önemini hem de arkadaşlığın gücünü bir kez daha anladı. Hep birlikte yardım etmenin, en güzel şey olduğunu anlamıştı.