Uzun zaman önce, şimdi antik kalıntılar olarak bilinen, parıldayan kumlarla dolu bir diyarda, Captain Pompom adlı parlak botları ve keklerden yapılmış bir gemisi olan cesur bir amigo korsanı yaşıyordu. Captain Pompom'un gemisi gökkuşağı renklerinde parıldayan, tatlı kokulu bir gemiydi. Geminin direği, kocaman bir lolipoptan yapılmıştı ve yelkenleri şekerlemelerden oluşuyordu. Captain Pompom her zaman neşeyle doluydu ve özel tezahüratıyla her şeyi parıldatabilirdi! O gün, güzel prensesin tacının kaybolduğu haberi gelmişti. "Ne olacak, bu çok üzücü!" diye bağırdı Captain Pompom. "Ama endişelenmeyin, onu bulacağız!" dedi, gözleri bir parıltı gibi parıldadı.
Captain Pompom, Azal'ın en sevdiği çantaları ve ayakkabıları yanına aldı, çünkü prensesin tacı da aynı derecede parlaktı. "Hazır mıyız?" diye sordu Captain Pompom, kek gemisinin önünde durarak. "Hadi, kayıp tacı bulalım!" Ve böylece macera başladı! Gemiye atladılar ve antik kalıntıların kalbine doğru yola çıktılar.
Yolculukları sırasında, Captain Pompom ve Azal, etrafı inceleyen, büyük, tüylü bir yaratık olan Mop ile tanıştılar. Mop, yatakların altında yaşayan ve sevimli hikayeler anlatan bir canavardı. Mop'un gövdesi en yumuşak battaniyelerden yapılmıştı ve karanlıkta hafifçe parıldıyordu. Mop, 12 dil konuşabiliyordu ve kayıp eşyaları toplamayı severdi. "Merhaba, ben Mop!" dedi Mop, sesi yumuşak ve sıcak bir battaniye gibiydi. "Yardım edebilirim!" Captain Pompom, Mop'un yardımseverliğine çok sevindi. Mop onlara, prensesin tacının bulunduğu yere giden gizli bir harita olduğunu söyledi. "Harita, yenilebilir kağıttan yapılmıştır!" diye açıkladı Mop, parıldayan haritayı göstererek.
Captain Pompom ve Azal, Mop ile birlikte gizli geçitlerden ve karmaşık labirentlerden geçerek kalıntıların derinliklerine doğru ilerlediler. Geçitler, Azal'ın hayallerini süsleyen çantalarla doluydu. Duvarlar, hsjs'nin ilgisini çekecek şekilde, uzayı ve yıldızları tasvir ediyordu. Amaç, prensesin tacını bulmaktı ve hepsi de umutluydu.
Maceranın ortasında, Captain Pompom'un kek gemisi biraz sarsılmaya başladı. "Aman Tanrım!" diye bağırdı Captain Pompom. "Sanırım birazcık çatırdamaya başladı!" Ancak endişelenmeye gerek yoktu! Mop, gemiyi onarmak için kullanışlı tüylerini kullandı. "Merak etmeyin!" dedi Mop. "Bu tüyler, her şeyi bir arada tutar!" Derin bir nefes aldı ve gemiye üfledi, böylece hasar düzeltildi. Captain Pompom, Mop'a kocaman sarıldı. "Teşekkürler Mop!" dedi, gözleri parıldıyordu. "Sen olmasaydın, ne yapardık bilmiyorum!"
Sonunda, Captain Pompom, Azal, hsjs ve Mop, gizli bir odaya ulaştılar. Odada, bir bilmece vardı. Bilmece, prensesin tacına giden yoldaki son engeldi. Bilmece şuydu: "Işıltıyı bulmak için, sevgi dolu bir kalbe ve arkadaşlığın sihrine ihtiyacın var!" Captain Pompom, Mop'a baktı. Mop, Captain Pompom'a gülümsedi. Birlikte, bilmeceyi çözdüler! Bilmecenin cevabı, yardımseverlik ve arkadaşlıktı. Captain Pompom, prensesin tacını bulmak için çok çabalayan Mop'a baktı. Mop'un bu macera boyunca ne kadar yardımsever olduğunu gördü. Bu düşünceyle daha da cesaretlendi.
Gizli odada, prensesin tacı parıldayan bir pırıltıyla duruyordu. Captain Pompom, Azal ve hsjs tacı aldılar ve odadan çıktılar. Captain Pompom ve Mop, tacı prensese geri verdiler. Ama sonra, prenses Captain Pompom'a baktı ve "Onu sende tutabilirsin!" dedi, gülümseyerek. "Onu sen hak ediyorsun!" Captain Pompom çok mutlu oldu! Daha sonra, kek gemisi tamamen onarıldı ve Captain Pompom, Azal, hsjs ve Mop büyük bir kutlama yaptılar. Gökyüzünde havai fişekler patladı ve herkes kahkahalarla doldu.
O günden sonra, Captain Pompom, prensesin tacını hep yanında taşıdı. Tacı, her zaman nazik olmayı ve başkalarına yardım etmeyi hatırlatıyordu. Ve Mop, yatakların altında uyumaya ve tatlı rüyalar görmeye devam etti. Çünkü, en büyük hazine, arkadaşlıktı ve kalplerdeki ışıltıydı.